Yüksek tansiyon vuruşlarını ortadan kaldırmak
Kardiyoloji
Modern tıbbın en büyük hatası Modern tıbbın en büyük hatası Hastalıkların zayıf bağışıklıktan kaynaklandığını ve ilaçlarla sadece belirtilerin ortadan kalktığını söyleyen Fitoterapist Dr. Ümit Aktaş, günümüz tıbbının hastalıklara yaklaşımının sadece belirtileri ortadan kaldırmak yönünde olduğu ve hastalıkları tedavi etmediği görüşünde. Hastalıkların kökeninde zayıf bağışıklık olduğunu belirten Dr. Hastalık ağrı yapıyorsa ağrıyı, alerji yapıyorsa alerjiyi, ateş yapıyorsa ateşi, tansiyonu yükseltiyorsa tansiyonu tedavi ediyor.
Yani palyatif dediğimiz, belirtilere yönelik tedavi yapıyor. Hastalık şekeri yükseltiyorsa şekeri düşürüyor ama diyabeti tedavi etmiyor. Hasta 24 saat ilacını almayı unutursa şeker yine fırlıyor.
Yüzmenin Faydaları Nelerdir? Serinlemek için en iyi yol yüzmek!
Tansiyonu tedavi etmiyor sadece düşürüyor. Aynı şekilde hasta ilacını almazsa tansiyon yine yükseliyor.

Örneğin belirtilere yönelik tedavi şekeri düşürüyor ama diyabeti tedavi etmiyor. Bunun kime ne faydası var. Doktor mutsuz. Bundan mutlu olan tek sektör, ilaç sektörüdür. Çünkü ömrü boyunca hastaya ilaç yazılıyor, o da bu ilaçları o hastaya satıyor.
Ömrü boyunca bir hastaya şeker ilaçları yazmak yerine bilimsel çalışmalar diyabeti tam tedavi edecek yönde yapılsa bu iş bitecek ama yapılmıyor.
- Eğer nabız düşük ve kan basıncı yüksekse ,tansiyon laet
- Eğer her gün yüksek tansiyon
- 23 yaşında yüksek tansiyon
- Halk ilaçları ile primer hipertansiyon tedavisi
- Yüksek tansiyon idrara çıkma
- Yüzmenin Faydaları Nelerdir?
Ama sonra da bunun için ilaç üretiyor. Birincisi; nedenini bilmediğin bir hastalık için nasıl ilaç üretiyorsun, ikincisi; bilim felsefesine göre, bir bilimsel çalışma neden-sonuç ilişkisine dayandırılır, nedenini bilmiyorsan nasıl sonuca varıyorsun? Ama tümör küçülürken hastanın genel sağlığı ne oldu, vücudu ne hale geldi, bunu kimse göz önünde bulundurmuyor.
Eğer her gün yüksek tansiyon
Yani bu şuna benziyor; kemoterapi yüksek tansiyon vuruşlarını ortadan kaldırmak top, duvarda da bir sinek var, siz o sineğin üzerine topla ateş ediyorsunuz. Evet, sineği öldürüyorsunuz ama duvarı da yıkıp harap ediyorsunuz. Sonra ne oluyor, vücut bu kadar hasar görmüşken, geriye kalan yüksek tansiyon vuruşlarını ortadan kaldırmak hücreleri bir süre sonra bağışıklık sisteminin bu zayıflığından faydalanıp eski kanserden daha kötü şekilde ortaya çıkıyor. Öte yandan kişiye kanser tanısı konulmuşsa tedavisiz bırakmamak, bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekir.
Takip edeceğiz, neler olduğunu göreceğiz, hastayı yalnız bırakmayacağız ve bağışıklık sistemini hemen desteklemeye çalışacağız.

Bu destek; ozon, bitkisel veya kök hücre gibi tedavilerle olur. Yani bunun birçok alternatifi var. Problem; hiç alternatifi yokmuş gibi hemen kemoterapiye sarılmaktır. Cerrahinin yeri de kanser türüne göre değişir. Gökhan Demir ise Dr.
Ümit Aktaş ile aynı düşüncede değil. Bağışıklık sisteminin kanseri yenmesi için beklemenin hastayı ölüme terk etmek olduğunu söyleyen Prof. Hastanın durumu, tümörün özellikleri göz önüne alınarak ve hangi hastada gerekliyse ona kemoterapi uyguluyoruz.

Çünkü o hastada bağışıklık sistemi zaten etkin olamadığı için tümör çıkıyor. Radyolojik olarak görülebilen bir tümörün varlığı, kişinin bağışıklık sisteminin tümöre karşı etkisiz olduğunun göstergesidir.
Bu noktadan sonra hala bağışıklık sistemi etkili olacak diye beklemek mantık hatasıdır. Çünkü biz biliyoruz ki bir tümör mikronluk büyüklüğe geldiği zaman damarlanmasını tamamlıyor ve varlığını sürdürebiliyor. O devredeyken hiçbir görüntüleme yöntemiyle onu tespit etme şansımız yok.

Bağışıklık sistemi bu dönemdeki tümöre saldırabilir, başarılı olursa tümör büyümez. Birçok insanda da böyle oluyordur ancak büyümüş bir tümörde beklemek yanlıştır. Aktaş'ın sadece belirtilere yönelik tedavi eleştirisine karşılık, genel kural olarak tedavi edilmeyen yüksek tansiyon hastalarında felç, kalp krizi ve böbrek yetmezliği gibi sorunların daha erken ortaya çıktığını söyleyen Onkolog Prof.
Serdar Turhal ise "Bizim kemoterapi kararı almamıza temel olan çalışmalarda hastaların bir kısmına destek tedavisi veriliyor bir kısmına ise kemoterapi ve tedavinin faydası öyle ispatlanıyor.
Kemoteapi verilmeyip bağışıklık sisteminin 'insafına terkedilen' hastalarda sağ kalım daha az oluyor. Ayrıca tedavimizin faydalı olup olmadığını radyolojik tetkiklerle de doğruluyoruz, yalnızca belirtiler üzerinden gitmiyoruz.
Kulak çınlaması (tinnitus) nedir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Vücut direncindeki aksamalar ise geçici sorunlar ve iki kemoterapi arasındaki dönemde normale geliyor" diye konuştu.
Güçlü bir bağışıklık sistemi için en önemli şey bağırsakları desteklemek ve güçlendirmektir. Yararlı bakteriler olan probiyotikler 70 yıldır ölüyor, çünkü 70 yıl önce antibiyotik yoktu. Antibiyotikler zararlı mikropları öldürürken faydalı mikropları da yok ediyor. Ayrıca hazır süt, yoğurt ve işlenmiş gıdalar da probiyotikleri kaybediyor. Bunları kaybetmek, alerjilere, egzamalara, kansere, enfeksiyonlara, yüksek tansiyona, diyabete neden oluyor. Yanı sıra sedef, kolit, haşimato, romatoid artrit gibi çok sayıda otoimmün hastalığa yol açıyor.
Nabız oranları nedir?
Mevsim dışında sebze meyve tüketmeyeceğiz. Yoğurt çok önemli, ev yoğurdu yapacağız. Bir de probiyotik toz veya kapsüllerle yoğurt yaparsanız çok daha iyi olur.

Kutu, pastörize sütlerden, hazır yoğurtlardan uzak durmalıyız. Sokak sütünü dakika taşım taşım kaynattıktan sonra hiçbir enfeksiyona yakalanmazsınız. Bir de her şeyin mikropsuz olmasını isteyen aşırı hijyen kavramı var. Vücudumuzda mikropların da dengeli olması lazım, bu nedenle hijyen takıntısından uzak durmalıyız.
Nabız Atışı İçin Normal Kabul Edilen Değerler
Ekşi maya ekmeği yiyeceğiz, tahılları kabuklarıyla yiyeceğiz çünkü bunlar da probiyotiktir. Ancak bir de hayata önde başlama avantajı var. Anne karnında bebek sterildir ancak doğum kanalından geçerken probiyotikleri alan bebek hayata önde başlıyor.
Ama sezaryenle doğan bebek bu avantajı yakalayamıyor. Anne sütü de prebiyotiktir ve çok önemlidir.