Hükümlülerde yüksek tansiyon, Hekim Postası
Ailesinin tedavi olması için yaptığı her tahliye başvurusu hükümlülerde yüksek tansiyon. En sonunda tahliye kararı çıktı.
Fakat her şey için çok geçti. Kuddusi Okkır, tahliye olduktan 5 gün sonra hayatını kaybetti.
Ayşe Özdoğan 2 Ekim tarihinde cezaevine götürüldü. Yüzde 87 engellilik raporu bulunan Mehmet Emin Özkan 83 yaşında, 25 yıldır cezaevinde. Yüksek tansiyon hastası. Uzun yıllardır hücrede kalmasının da etkisiyle işitme kaybı, sindirim ve solunum rahatsızlıkları, unutkanlık gibi birçok kronik hastalığı bulunuyor.
Cezaevinde kalp krizi hükümlülerde yüksek tansiyon olduğu ifade edildi.
Cezaevlerinde 1605 hasta tutuklu ve hükümlü var
Hastalıklarından dolayı kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamıyor, yardımsız yürüyemiyor, ayakta duramıyor. Mehmet Emin Özkan son olarak medyaya, elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye götürülürken zorlukla yürüdüğü videosuyla yansıdı.

Adli Tıp Kurumu 3. Maddesi çerçevesinde yaptığı yorum üzerinden verdiği raporlar sonucu birçok mahpus ya cezaevinde ya da infaz erteleme kararı sonucu tahliyesinden çok kısa zaman sonra hayatını kaybetmektedir. Bu durumun tıbbi, hukuki ve vicdani açıdan ayrı ayrı ağır sorumluluğu bulunmaktadır.
Yasa incelendiğinde infaz erteleme ile ilgili en büyük sorumluluk Adli Tıp Kurumuna bırakılmıştır. Kurumun raporu sonucu, hükümlünün infazının ertelenmesine veya ertelenmemesine karar verilmektedir.

Bu durum toplum güvenliğinin hasta sağlığının önüne geçtiğini göstermektedir. Adalet Bakanlığının İnsan Hakları Derneğinin En son 28 yıldır kan kanseri olan 70 yaşındaki Mehmet Ali Çelebi sağlık sorunlarının ağırlaşması üzerine 25 Ağustos tarihinde tahliye edildi. Bu mahpusların erken tanı alması, tedavi süreçlerinin aksamaması, düzenli olarak izlenmeleri, yakınlarıyla görüşmeleri konusunda insani bir yaklaşımın esas alınmasının dışında tedavi edilmemenin bir cezalandırma aracı olarak kullanılmaması, gerekmektedir.

Bir diğer konu ise tedavi için uygun olmayan bir mahkum koğuşu yerine, her zaman müdahale edilebilme olanağının bulunduğu hastane kliniğinde tedavinin gerçekleştirilmesi daha uygundur. Bu durum ayrıca bir insan hakları sorunudur.
15 hükümlünün virüsten öldüğü cezaevlerinde tansiyon yüksek
Hastalık nedeniyle cezasının infazı ertelenen bir mahpus halen devletin denetimi altında olmasına rağmen daha önceden kendine ait bir sosyal güvencesi yoksa tedavi masraflarını kendisi ödemekte olup bu durum eşitlik ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Son olarak önerilerimizi sıralamak istiyoruz. Devlet, sağlık hizmetini vermekle, ortaya çıkan hastalıkların tedavisini üstlenmekle yükümlü olup cezaevi yönetimi ve hükümlülerde yüksek tansiyon hekimi gibi görevlilerle işbirliği halinde olmalıdır.
Tecride dayalı infaz rejimiyle dünyayı saran koronanın olduğu bir dönemde hasta tutuklu ve hükümlülere iki kat artan tecride mahkum eden bir adaletsizlik uygulanmaktadır. Sağlık hizmetlerine erişimleri yok denecek kadar kısıtlıdır. Bu aşağıda imzası bulunan kadın hakları için mücadele ederken hayatları hapsedilmiş kadınlar, hasta tutuklu ve hükümlüler ile beraber yaşıyoruz.
Sağlığa erişim sürecinde, cezaevi personeli ve kolluk kuvvetlerinin görev tanımı dışı davranışlarına engel hükümlülerde yüksek tansiyon, hizmete erişmeyi kesintiye uğratmaları engellenmelidir. Cezaevi hekiminin bağımsızlığı konusunda özen gösterilmeli, periodik sağlık denetimleri, önlem alınması gereken hastalıklar ile sağlık koşulları yönünden alınması gereken çabalarına engel olunmamalıdır.

Cezaevlerinde, yeni teknolojilerin kullanımı ve uzmanlaşmış sağlık bakım hizmetlerinin sunulabilmesi ve tıbbi bakım standartlarının sağlanması ve nitelikli sağlık çalışanı sağlanması için çaba gösterilmelidir. Hükümlü veya tutuklunun hastaneye sevkini gerektirecek bir durum varsa kurum hekimi bunu cezaevi yönetimine hemen bildirmeli, konsültasyon, gerekirse nakil ve izlem için yazılı protokoller hazırlanmalı, sağlık personelinin nakil istedikleri durumlarda kullanılacak araç ve personel hazır bulundurulmalıdır.
F tipi cezaevlerinde tecrit ve izolasyon ortamı, insan ruh 10 yaşındaki çocuklarda yüksek tansiyon beden sağlığına zararlıdır. Bu ortamlar kanser ve diğer kronik hastalıkların ilerlemesine ve nüks etmesine zemin hazırlar. F tipi cezaevi yapmaktan vazgeçilmelidir.
Bu mahpuslar salgına karşı korumasız durumdalar. Rutin kontrol veya yaşamını başkasının desteği ile devam ettirebilen ve acil durumda tedavileri gereken mahpuslara, doktora gittikleri takdirde, salgın gerekçesiyle, 14 gün tek başına bir koğuşta tutulacakları söyleniyor ve bu nedenle hastaneye gidemiyorlar. Ya da cezaevi idaresi göndermiyor. İnfaz yasasında, yaşamını başkasının desteği ile devam ettirebilen hasta mahpuslar arasında eşitsizlik meydana getirdi.
Cezaevi personelinin ekonomik-özlük hakları iyileştirilmeli, çalışma saatleri düzenlenmeli, hizmet içi eğitim ve moral-motivasyona yönelik çabalar arttırılmalıdır.
Bütün bunlara ek olarak cezaevleri kapalı bir kutu, gizli ve özel bir alan olmaktan çıkarılarak bağımsız izleme kurulları, sivil toplum örgütleri, bağımsız araştırmacılar, akademisyenler ve meslek örgütleri üzerinden kamuoyunun denetimine açılmalıdır.
Maruz kaldığı ağır hükümlülerde yüksek tansiyon hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir. Bu kapsamda, ceza infaz kurumu koşullarında hastalığı nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyeceği gözlemlenen hükümlü ve tutukluların, anılan yasa maddesi kapsamında işlemlerinin başlatılması için ilgilinin talepte bulunması beklenilmemekte, gerekli durumlarda re'sen işlemleri başlatılmakta olup; daha önceden işlemleri tamamlanan ancak cezalarının tehiri uygun görülmeyenlerin durumları sürekli gözlemlenmekte, hastalığının ilerlemesi ve sağlık durumunun bozulması durumunda da re'sen harekete geçilerek tehir işlemleri başlatılmaktadır. Ruhsal Rahatsızlığı Olan Hükümlülerin Cezalarının İnfazı Devlet veya üniversite hastanelerinin sağlık kurulu raporlarına göre sayılı Kanun'un Hamile Hükümlü Ve Tutukluların Ceza Tehiri sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 16'ncı maddesinde; " 4 Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren bir yıl altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır.